Okumalar

Yüksek Enflasyonda Akıllı Güzellik Alışverişi

Bir göz farının 300 lira olması normal mi? Peki acaba normal nedir? Yüksek fiyatlar ve finansal kafa karışıklığının arasında gidip gelirken, akıllı kozmetik alışverişi yapmanın yollarını arıyorum.

22 Kasım 2022

Hayat pahalılığı hakkında konuşmamız gerek. Bu konu özellikle Türkiye’de yaşayanlar için gündelik sohbetin önemli bir parçası. Dolayısıyla benim de bir editör olarak fiyatları göz ardı ederek işimi yapmaya devam etmem mümkün değil. Finansal tüyo verecek yetkinliğe sahip değilim ama mali durum ve mental sağlık arasında yakın bir ilişki olduğuna adım gibi eminim. Şimdilerde güzellik alışverişi de bu hassas denklemin bir öğesi. Bize kendimizi iyi hissettirmek için harika bir araç olan kozmetik ürünler her geçen gün pahalılanıyor. Hemen küçük bir örnek vereyim: Birkaç yıl önce 40 liraya aldığım göz farı şu an 300 liraya satılıyor.

Bugün ulaşılabilir kategorideki markalar orta segment fiyatlarına, orta segmentteki markalar lüks kategorisine, lüks markalar da erişilmesi güç kategorisine terfi etti. Bana gönderilen basın bültenlerine her göz gezdirdiğimde bir yandan fiyatlara şaşırıyorum, diğer yandan bir ürünün makul fiyatının ne olması gerektiği konusunda tüm mefhumumu kaybettiğimi fark ediyorum. Başkalarının da böyle hissettiğini biliyorum. Üstelik bu markalarda çalışan iş arkadaşlarım bile bu durumu doğruluyor. Aslına bakarsanız içinde bulunduğumuz durumdan ötürü hem burada hem de Instagram hesabımda ürün önerisi verirken iyice titiz davranmakla yükümlü olduğumu düşünüyorum. Wonderflaw’da hiçbir tavsiyeyi hafife almıyoruz. Bu platformda gördüğünüz her şeyin etkili ve harcadığınız paraya değer olması için elimizden geleni yapıyoruz. Wondeflaw’yı hayata geçirirken güzelliğin iyi hissettirdiği bir platform olmasını hayal etmiştim. Fakat bir ürünün etiket fiyatı bizi kaygılandırdığı takdirde öz bakımdan söz edebilir miyiz? Enflasyonun yüksek olduğu dönemde satın aldığımız güzellik ürünlerinin bize iyi hissettirmesi mümkün mü? Uzunca bir süre bu konu üzerine kafa yorduktan sonra mevcut ekonomide kendimizi kötü hissetmeden alışveriş yapmanın yollarını keşfettim. Akla yatkın güzellik alışverişi rehberimi, aynı zamanda bilinçli tüketimi teşvik etmesi umuduyla sizinle paylaşıyorum.

Pahalı Demek, Etkili Demek Değildir

Aslında başlık her şeyi açıklıyor. Bir ürünün fiyatı belirlenirken, denkleme üretim maliyetleri dışında birçok etken (influencer’larla yapılan pazarlama kampanyaları veya Ar-Ge gibi) dahil oluyor. Birçok marka benzersiz teknoloji ve patentleri, sürdürülebilirlik çabaları, yüksek kaliteli içerikleri veya lüks deneyimleriyle fiyatlarının hakkını vermek için elinden geleni yapıyor. Fakat nihayetinde tüketici için en önemli ve değerli olan şey etkili, konforlu ve güvenilir formülasyonlar. Günümüzde düzgün içerik listelerine sahip ürünler sunan ve aynı zamanda fiyatları da makul olan çok sayıda marka var. Lüks segmentteki ürünler kadar gösterişli olmasalar da, bir servete mal olmadan çözüm sunmayı başarıyorlar.

İçerik Listelerini Okuyun

Ben kimyager değilim (gerçi bugünlerde “Keşke lisede kimya derslerini biraz daha dikkatli dinleseydim,” diyorum) ama kendimi amatör bir içerik listesi okuru olarak eğittim. Bir ürünün etiketine baktığımda, formülasyonun kalitesini anlayabilecek veya bana iyi gelip gelmeyeceğini değerlendirebilecek kadar bilgi sahibiyim. En basitinden, bir içerik listede ne kadar üst sırada yer alıyorsa, formülasyondaki miktarı da o kadar çok demektir. Eğer spesifik bir içeriğin olduğu iyi bir ürün arıyorsanız (örneğin C vitamini) ve bu içerik listede sonlardaysa, formülasyonda az miktarda bulunuyor demektir. Ayrıca, özellikle cildiniz hassassa sert alkoller gibi cilde zarar verme potansiyeli olan içerikleri tanımak da önemli. Aynı zamanda içeriğinde parfüm olup olmadığına (olması illa size zarar vereceğinini göstermez. Hele ki az miktarda kullanıldıysa) da dikkat etmek gerek. Ürünlerin formülasyonlarıyla ilgili bilgi almak için Incidecoder oldukça faydalı bir kaynak. Kozmetikte yaygın kullanılan içerikler hakkında güvenilir bir rehber olması adına oluşturduğumuz sözlüğümüz Wonderflaw Glossary‘yi de sık sık güncelliyoruz.

Forumlar Daima Faydalıdır

Bir güzellik ürünü satın almadan önce Reddit forumlarında gezinmeyi seviyorum. Buradaki yorumların çoğunun subjektif olduğunu kabul ediyorum ama güzellik dünyasında neredeyse her şey öyle. Hepimizin farklı zevkleri, ihtiyaçları ve cilt tipleri olsa da, her zaman benzer dertlere sahip kimseler var. Reddit’teki güzellik topluluğunun adanmışlığını ve tutkusunu her daim takdir ederek birçok ürün için orada yazılan yorumları takip ediyorum. Markaların internet sitelerindeki yorumlardan uzak durmayı tercih etsem de, Sephora Amerika’nın forumuna veya Amazon incelemelerine göz atıyorum. Hangi kaynağı seçerseniz seçin, yorumun öznelliğine ihtiyatlı yaklaşmak fena fikir değil. Yine de internette kendini gerçekten iyi tavsiyeler vermeye adamış kişilerin var olduğuna inanıyorum.

Az Mı Çoktur, Çok Mu Çoktur?

Ne tür bir tüketici olduğunuzu anlamanız da önemli. Alışveriş felsefeniz “Az çoktur” mu, yoksa “çok çoktur” mu? Ben eskiden “çok çoktur” diyenlerdendim. Çünkü elimden geldiğince fazla ürün denemek istiyordum. Oysa milyonlarca ürüne sahip olmak artık benim için bir stres kaynağından başka bir şey değil. Bu ürünlerin her birini evimde derli toplu tutup, bozulmayacakları bir ortamda saklamam ve son kullanma tarihlerinin geçip geçmediğini kontrol etmem gerekiyor. Bir yandan da bedenime neyin iyi geldiği konusunda bilinçlendim. Böylece sadece beni gerçekten mutlu eden ürünleri satın alır oldum. Eğer bir sürü ürüne sahip olma fikri sizi heyecanlandırıyorsa (inanın bana, sizi çok iyi anlıyorum), bütçe dostu seçenekleri tercih edebilirsiniz. Öte yandan minimalist bir yaklaşımınız varsa, etkili formülasyonları olan çok amaçlı ürünlere yönelmenizi öneririm.

Aynada Kendinize Dikkatlice Bakın

Farkındalık olgusu cilt bakım rutinleri için de geçerli. Günlük hayatın koşturması içindeyken cildimizin gerçekten neye ihtiyacı olduğunu atlamak çok ama çok normal. Bunun çözümü ise oldukça basit: Cildinizin anlık durumuna odaklanmak. Bunu, düzenli olarak kendi fotoğrafınızı çekip karşılaştırma yaparak veya aynada cildinizi inceleyerek yapabilirsiniz. Kulağa çok basit gelebilir ama azıcık ilgi bile fark yaratma gücüne sahip. Uyandığınızda cildinize nemlendirici sürmeye gerçekten ihtiyacınız var mı? Yeni serumunuz cilt tipinizle uyumlu mu? Yüzünüzde mevsimsel kuruluk var mı? Evlere kapandığımız pandemi döneminde, rutinime farkındalıklı bir biçimde ürün eklediğim ve çıkardığım için cildim çok daha sağlıklı hale geldi.

Trendleri Kafanıza Takmayın

Bunun biraz zor olduğunu kabul ediyorum. Kozmetik trendlerinde neyin iyi, neyin geçici olduğu konusunda bilgilendirme yapmak işimin ayrılmaz bir parçası olduğundan güzelliğin popüler gündeminden kaçamıyorum. Aranızda, güzellik trendlerine sokaklar, podyum, filmler veya televizyon programlarının yön verdiği yılları hatırlayan var mı? Şimdilerde, sayısız mikro trend ve tavsiyenin döndüğü sosyal medya kanalları pıtrak gibi çoğalıyor. Ben de farklı sosyal medya platformlarında saatler geçirerek çok şey öğreniyorum. Bu platformlar sayesinde pek çok kaliteli içerik üreticisi, marka, destinasyon ve fikir keşfettim. Fakat bir ürünü, trendi veya tüyoyu hayatıma dahil etmeden önce, cilt/saç tipim, stilim ve yaşam tarzımla uyumlu olup olmadığını tartıyorum. Açıkçası artık eskisine göre çok daha seçiciyim; bir ürünü sadece almak olsun diye almıyorum. TikTok’ta herkesin uyguladığı bir güzellik tüyosu size iyi gelmeyebilir. Trendleri filtreleyip, kendinize uygun olanı seçmek en doğrusu. Kararsız kaldığınızda birinci, ikinci ve üçüncü maddelerden yardım alabilirsiniz.

Temeliniz Sağlam Mı?

Temizlemek, nemlendirmek ve korumak. Bunlar cilt ve saç bakımının evrensel kuralları. Yıllar içerisinde çok sayıda ürüne tutuldum. İlerde de harika ürünlerle karşılaşacağımı biliyorum. Ama sonuçta rutinimdeki en önemli adımların cildimi düzenli temizlemek, nemlendirmek ve dış etkenlerden (özellikle güneş ve çevre kirliliğinden) korumak olduğunun bilincindeyim. Siz de ayrıntılara odaklanmadan önce rutininizi sağlam bir zemine oturtun. Ne de olsa güzellik endüstrisi sağlıklı bir cilt için ille de ihtiyacınız olan ürünlerden çok, istek uyandıran ürünlerden oluşuyor.

Ürünleri Test Edin

Sıra geldi en sevdiğim tüyoya. Üstelik çok da basit. Cildim dönemsel olarak (özellikle regl döneminde) hassasiyete meyilli olabiliyor. Bu yüzden günlük rutinime dahil etmek istediğim bir ürünü satın almadan önce, mümkünse bir mağaza giderek burada yüzümün veya vücudumun küçük bir bölgesini uyguluyor ve cildimin vereceği tepkiyi gözlemliyorum. Popüler olan bir ürünün sizin için uygun olup olmadığını görmenin de en pratik yolu bu.

Satın Aldığınızda Ne Hissedeceksiniz? / Satın Aldıktan Sonraki Anı Düşünün

Anlayışlı iade politikalarına sahip güzellik mağazaları olsa da, bir ürünü geri verdiğinizde para iadesi alamamak sinir bozucu olabilir. Özellikle nispeten pahalı bir şey almaya niyetlendiğimde, elimde o ürünle eve döndüğüm anı hayal etmeye çalışıyorum. Harcamayı düşündüğüm paranın banka hesabımda kalmasını mı, yoksa o ürüne sahip olmayı mı isterim?

Neye Değer Veriyorsunuz?

Sizin için çevreyi gerçekten önemseyen doğa dostu markaları tercih etmek mi anlamlı? Yoksa gayretlerine değer verdiğiniz kuruluşlara bağış yapan markalardan alışveriş yapmak mı? Veyahut da bütçelerinin büyük bir kısmını etkili Ar-Ge çalışmalarına harcayan güzellik markalarından mı? Kişisel değerlerinize hitap eden markalara, hatta basın kuruluşlarına ve influencer’lara odaklanmak, bilinçli bir güzellik tüketicisi olma yolunda önemli bir adım.