Kişiler

Thora Valdimars’ın Yalın ve Efektif Güzellik Rutini

Rotate’nin kreatif direktörüyle favori bakım ürünleri, hayata geri döndürdüğü saçları ve severek kabul ettiği kusurlarını konuşmak için Kopenhag’a bağlanıyoruz.

9 Kasım 2022

Kopenhag’ın kalbimde ayrı bir yeri var. Evet, pek de orijinal sayılmam, fakat bu İskandinav şehri ilk ziyaretimden beri aklımdan çıkmayan bir ilham vahası. Benim için modern Danimarka stilini eşsiz kılan olgu, basit bir şeyi alıp ona beklenmedik bir karakter ekleme becerileri. Thora Valdimars ise, bu becerinin hayat bulmuş hali. Rotate’nin kurucu ortağı, cesaretini sergilemeyi, kendi olmayı ve ne zaman durması gerektiğini iyi bilen birisi. Thora hayatı kalbinin kurallarına göre yaşaması ile Wonderflaw’da hepimize ilham veriyor. Ünlü moda kreatifiyle asla aldatmadığı bakım rutinini, Kopenhag’daki güzellik duraklarını ve barıştığı kusurlarını konuştum.

Uyguladığın rutininin cildine iyi geldiği çok belli. Günlük bakım ritüelinde neler var?

Sadık kalmakta zorlanmayacağım, sade bir rutinim var. Her gece yatmadan önce duş alırım. Cildimi ZO Exfoliating Polish ile temizledikten sonra, sırasıyla Ren Clean Skincare Glow and Protect Serum ve Augustinus Bader’in The Ultimate Soothing Cream’ini uyguluyorum. Foreo UFO ile sık sık maske de yapıyorum. En sevdiğim maskeler Glow Addict ve Youth Junkie; cildimde gözle görülür bir fark yarattıklarını düşünüyorum.

Uzun, sarı saçların da stilinin ayrılmaz bir parçası. Saçının rengini, parıltısını ve uzunluğunu korumak için neler yapıyorsun?

Pandemi başlarında saçlarım çok kötü durumdaydı. Stres ve yorgunluğumun bedelini saçlarım da ödüyordu. Her ay röfle yaptırmaya gidiyordu; en nihayetinde saç tellerim çok yıprandığı için kestirmek zorunda kaldım.

Kuaförümle bir araya gelip saç serüvenimde yeni bir sayfa açmaya karar verdik. Kuaförüm saçta “bleach” etkisi yaratmadan sarı rengi veren özel bir saç boyama tekniği buldu. Bu teknik, saçıma eskisi kadar hasar vermedi. Bir de röfle yerine tam boya yapıyoruz, bu nedenle genellikle yalnızca diplere rötuş etmek yetiyor. Boya sürecinde derimin kendi ısısı haricinde ısı kullanılmıyor.

Yaklaşık altı ay önce Priorin adlı bir vitamine başlamamla beraber saç tellerimin kalınlığı gözle görülür şekilde arttı. Şampuan olarak yalnızca Nioxin kullanıyorum; aynı markanın saç tellerini kalınlaştıran spreyini de çok seviyorum. Saçımı nadir olarak saç kurutma makinesiyle kuruttuğumda ise Oribè’nin koruyucu spreyini sıkıyorum.

Thora’nın kuaförü ve yakın arkadaşı Kasper Astrup, yıpranan saçlarını tekrar hayata döndürdü.

 

Saçım artık uzun ve hiç olmadığı kadar kalın telli; ben yine de kaynak saçlarla denemeler yapmayı seviyorum. Kaynakları iki ayda bir değiştiriyorum. Kuaförümle eklediğimiz uzun kaynakları topuz ya da uzun örgü olarak kullanmayı da seviyoruz. İstediğim, pürüzsüz dokuyu yakalayabilmek için Philip B’nin aslında kıvırcık saçlar için olan kremini kullanıyorum. Bu bakım kreminin kokusuna bayılıyorum.

Biz de Wonderflaw’da senin örgülerine bayılıyoruz! Saçlarını kendin mi örüyorsun?

Evet! Küçüklüğümde ince örgüleri çok severdim. Oğlumun saçları uzayınca onun saçlarını örmekten de çok keyif alıyorum. Genelde Bella Hadid ve Kim Kardashian’ın saç stilleri bana ilham veriyor. Klasik stillere, yenilikçi ve modern yorum katıyorlar.

Kopenhag’da en sevdiğin güzellik adresleri neler?

Kuaförüm Kasper Astrup, yakın arkadaşlarımdan Ofia’nın salonunda çalışıyor. Bu yüzden oraya gitmek benim için iki kat eğlenceli. Ayrıca Cure Lab’in yüz bakımlarını seviyorum; orada olmak benim için cennette olmak gibi bir şey. Genelde etkili aktif içerikler kullanan Biologique Recherche ürünlerini kullanıyorlar. Cure Lab’den her çıkışımda yenilenmiş hissediyorum.

Son zamanlarda One Thirty Labs’de Cryo bakımları da yaptırmaya başladım. Bu bakımlar eskiden kalan sakatlıklarımın ağrılarını geçirmeye ve kendimi zinde hissetmeme yardımcı oluyor. Dottir Yoga’da yaptığım Bikram yogaysa kendime odaklanmamı sağlıyor. Bir saatliğine de olsa zihnimi sakinleştirebiliyorum.

Danimarka’ya gidecek olsak, hangi güzellik markalarının mağazalarına girmeliyiz?

Tromborg ve Karmameju’yu çok seviyorum. Tüm ürünleri ve kokuları muhteşem. Rudolph da cilt bakım rutinimde hep bulundurduğum Danimarka doğumlu markalardan.

Ailenden sana miras kalan ve hala uyguladığın bir güzellik ritüeli var mı?

Annem hep rutinimi sade tutmamı söylerdi. Makyaj yapmaya başladığımda bana hafif bir renkli nemlendirici, rimel ve az parıltılı bir ruj almıştı. İlginçtir ki şimdi makyaj çantama baktığımda Dr. Hauschka’nın SPF 30 renkli nemlendiricisini, Sephora’nın Full Loading rimelini, Lip Injection Maximum Plump Gloss şeffaf dudak parlatıcısını ve Chanel’in Baume Essentiel Multi-Use Glow Stick’ini görüyorum. Farkında olmadan annemin öğrettiklerine sadık kalmışım!

Rotate’nin podyum görünümleri için nerelerden ilham alıyorsun? Defilelerde çalışmayı sevdiğin güzellik profesyonelleri var mı?

İlhamı her yerde arıyorum: Filmler, eski dergiler, Instagram, TikTok, Pinterest, aklına ne gelirse. Bu sene saç stilleri için Marianne Jensen’le çalıştık, hatta kendi kuaförüm de onun ekibinde. Dolayısı ile bu sezon benim için çok özeldi. yer alıyor.

Denemek istediğin bir güzellik trendi var mı?

Bugünlerde kafayı göz makyajına taktım. Sanırım bir sonraki denemem TikTok’taki gümüş eyeliner trendi olacak.

Plaj çantan yere saçılsa içinden neler çıkardı?

Hem yüz hem vücut için SPF 30 güneş kremi, dudaklarım için Palmer’s Cocoa Butter Stick, güneş gözlüğüm, cüzdanım ve sakız.

 

Thora’nın favori egzersizi Bikram yoga.

 

Danimarkalıların renkleri stillerine dahil etme biçimine hep hayran kalmışımdır. Sen de bunu çabasız, eğlenceli ama bir o kadar da rahat şekilde, Thora-vari bir biçimde yapıyorsun. Gündelik tarzına dahil etmeyi sevdiğin renkler hangileri?

Turuncu, yeşil, mavi ve kırmızıya takıntı derecesinde bağlıyım, ama sarıyı da seviyorum. Bazen de pembe! Bu renkleri siyah, beyaz parçalar ve kotlarımla birleştirip renkli kıyafetlerime daha nötr bir dokunuş katmayı seviyorum.

Her yaptığında sana kendini iyi hissettiren bir bakım ritüelin var mı?

Tüm vücuda peeling yaptıktan sonra Augustinus Bader’in nemlendiricisini sürmek. Bir de ayak banyosu ve ardından sağlam bir peeling. Yumuşacık ayaklar ve sağlıklı bir cildin bana verdiği pozitif his bambaşka.

Vücuduna peeling yapıp nemlendirmek Thora’nın favori ritüellerinden.

 

Kendini en güzel hissettiğin an ne zaman?

Gece, makyajımı çıkarıp sevdiğim insanlarla rahatladığım zamanlarda.

Wonderflaw kelimesi sana neyi çağrıştırıyor?

Cildimde lekelerden dolayı kusurlar olsa da, bu halimle de mükemmel olduğumu. Bu gerçekten de muhteşem bir his. Hatırlattığınız için teşekkürler!