Sık Sık Seyahat Eden DEHB'li Bir Yolcunun Bakım Çantası Hazırlama Tüyoları

Seyahat etmek bir ayrıcalık olduğu kadar ruhsal yönden zenginleştirici de bir deneyim. Fakat kimileri için bir stres kaynağı da olabilir. Bir yerden bir yere gitmenin özellikle nöroçeşitli bireyleri zorlama ihtimali var. Anksiyeteye meyilli kişilerse planlama veya toparlanmada güçlük çekebilir. Yıllarını hareket hâlinde geçirmiş bir DEHB’li (dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu) olarak seyahate hazırlık sürecimi daha rahat ve keyifli kılan ipuçlarını bir araya getirdim. Seyahat söz konusu olduğunda ciddi bir bunalma, kaygı veya korku hissettiğinizi düşünüyorsanız yalnız olmadığınızı bilin. Eğer bu konuda çok zorlanıyorsanız en iyisi bir ruh sağlığı uzmanından destek almak.

Rahatlayın Ve Önceden Plan Yapın

Şayet bu yazıyı okuyorsanız muhtemelen geçmişte işinize neyin yaradığını (ya da yaramadığını) biliyorsunuz demektir. Gayet rahat ve ustaca hazırlananlar, toparlanmayı son dakikaya bırakanlar, işleri haddinden çok karmaşıklaştıranlar, yanına fazla eşya alanlar veya gideceği yere vardığında ihtiyacı olan şeyleri unuttuğunu fark edenler… Siz de bu saydıklarımdan birisiniz muhtemelen. Ne olursa olsun seyahate hazırlanmak için kendinize biraz zaman ve alan tanımanın faydalı olacağını düşünüyorum. Bunun ne kadarına ihtiyacınız olduğu ise tamamen size kalmış. Dolayısıyla en iyisi gerçekçi olmak. Bana kalırsa wellness, gelecekteki benliğimin mümkün olduğunca rahat ve sakin kalabilmesi için iyi bir şeyler yapmaya zaman ayırmak anlamına geliyor. Temel ihtiyaçlardan oluşan bir liste yapmak çok işe yarayabilir. Böylece unuttuğunuz bir şey var mı diye düşünüp durmaktan kurtulursunuz.

Ben seyahat etmeyi çok severim. Bu beni ben yapan şeylerden biri. Ama seyahatin yorucu olabileceğini de kabul etmek gerek. Eğer iş için seyahat ediyorsanız önceden biraz dinlenmek iyi olabilir. Hareketli bir tatile çıkacaksınız veya çok kalabalık ortamlarda bulunacaksanız da bu geçerli. Aynı zamanda içe dönük insanların çoğu büyük olaylardan önce ve sonra rahatlamak, yeniden şarj olmak için biraz zamana ihtiyaç duyar. Bir gece önce (hatta valizinizi hazırlamadan önce) ve uçakta kısa bir meditasyon ya da nefes egzersizi yapmak gibi basit ve zaman almayan pratikler sinir sisteminizi düzenlemeye yardımcı olabilir.

Tersten Düşünün

Her yerde bulabileceğiniz kişisel hijyen ürünleri gibi temel ihtiyaçları yanınıza almamanız tavsiye edilir genelde. Gelin gerçekçi olalım. Gece geç saatte otele vardınız ve yanınızda diş macunu yok. Bavulum kaybolsa bile göz kalemi olmadan bir hafta geçirebilirim. Ama yüz temizleme ürünü için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Bu nedenle el çantama veya kabin valizime mutlaka diş fırçası ya da makyaj temizleyicisi koyuyorum. Hatta peçete, pamuk ve kulak temizleme çubuğu da. Kabul ediyorum, muhtemelen gittiğiniz her yerde bunları bulabilirsiniz. Fakat bu bakım ürünleri hem pek yer kaplamıyorlar hem de ihtiyacınız olduğu anda elinizin altında oluyorlar. Ayrıca dışarı çıkarken bulaşan ya da akan göz makyajımı düzeltmek için de çantama her daim birkaç tane kulak temizleme çubuğu atıyorum. Darmadağınık bir rock yıldızı gibi görünmek istemiyorsanız bunun kesinlikle hayat kurtarıcı olduğunu söyleyebilirim.

Temel İhtiyaçlar Olmadan Asla

Bir tatilde birdenbire kırmızı ruj sürmek isteyebileceğinizi düşünerek hiç ihtiyacınız olmayan şeyleri bavulunuza doldurduğunuz oldu mu hiç? Tatilde yeni güzellik ürünleri denemek eğlenceli olabilir. Yeriniz varsa ve bunları taşımayı dert etmiyorsanız ne âlâ! Bana sorarsanız en iyisi başta temel ihtiyaçları alıp, ekstra ürünleri sonraya bırakmak. Bu ne demek oluyor? Günlük hayatta kullandığınız şeylere öncelik vermek. Havanın nemli olduğu bir yere gideceksem yanıma saç kremi ya da saç fırçası yerine, ufak bir saç şekillendirici alet almayı tercih ederim. Keza birkaç günlüğüne soğuk bir yere gideceksem far paleti gibi makyaj malzemelerine ihtiyaç duymayacağımdan emin oluyorum. Dolayısıyla seyahat için çanta hazırlarken, listemin ilk sıralarında saç şekillendirici ürünler ya da hafif renkli güneş koruyucu ve nemlendirici yer alıyor. Siz de tercihlerinizi ihtiyaçlarınıza göre belirleyebilirsiniz. Seyahatiniz boyunca sabahtan itibaren kullanacağınız eşyaları gözünüzde canlandırmayı deneyin. Temel ihtiyaçlarla (cilt bakımı, deodorant, dudak balm’ı, belki rimel ve bronzer) başlayıp gittiğiniz yere ve planlarınıza göre eklemeler yapmak iyi fikir.

Bir Defadan Çok Kullanabileceğiniz Şeyler

Yeriniz azsa birden fazla ürün taşımaktansa işinize en çok neyin yarayacağını dikkate alın. Bu noktada, internette görüp bizzat denemediğiniz ürünler konusunda pek iyimser olmamakta fayda var. Rujunuzu allık olarak kullanmanın gerçekten işe yarayıp yaramadığını önce bir test edin derim. Mesela ben far paleti taşımak yerine, kahverengi göz kalemi uygulayıp dağıtarak aynı görüntüyü elde ediyorum. Mutlaka yanıma aldığım bir şey varsa, o da çay ağacı yağı göz şampuanı. Kontakt lens kullananlar veya gözleri hassas / kuru kimseler için olmazsa olmaz bence. Doğal antimikrobiyal ve antibakteriyel bir ürün olduğu için göz makyajı ve yüz temizlemede de kullanılabiliyor. Ben de üşendiğim zaman yatmadan önce yüzümü bununla yıkıyorum.

SOS Seti

Yanınızda taşıdığınız bu seti yüzde doksan kullanmayacaksınız. Ancak, baş ağrısı ya da mide rahatsızlığı için ilaca ihtiyaç olduğunda elinizin altında böyle bir şey olması gerçekten önemli. Lütfen bu konuda aşırıya kaçma dürtüsüne karşı koyup, sadece ihtiyacınız olabilecek birkaç şeyin yanı sıra yara bandı ve el dezenfektanı alın. Özellikle nöroçeşitli bir kişiyseniz veya duyusal hassasiyetiniz varsa yanınızda kulak tıkacı (hatta göz maskesi) bulundurmak iyi fikir. Eğer yalnız seyahat ediyorsam yanıma kitap, şarj cihazı ve fazladan bir kablosuz kulaklık alıyorum. Çünkü bir tür uyaran olmaksızın havaalanında gezinmeyi, uzun süre beklemeyi hayal bile edemiyorum. Gürültüden uzaklaşıp podcast ya da bana iyi hissettiren şarkılar dinleyebileceğimi bilmek benim için yolculuğu daha keyifli kılıyor.