Makyaj

Sıcağa Direnen Makyaj Çantası

Tenis maçlarından festivallere, bol hareketli bir yaz geçiren konular editörümüz Defne Sarıçetin'i sıcaklarda minimal güzellik seçimleri kurtardı. Her mevsim çantaya atılabilecek bu 5 hafif favori ile tanışın.

5 Eylül 2022

“Karantina sonrası aşk yazı” veya “normal”e dönüş yazı; adını ne koyarsak koyalım, bu yaz bir yandan da ultra sıcaklarla mücadeleye adanmıştı. Sıcaklarla baş ederken, yeni de olsa bana uzun yıllar eşlik edeceğini bildiğim, yalın ve doğal bir makyaj rutini edindim. Küçücük bir el bagajıyla ve bol seyahatle geçen sezonda, her anlamda hafif rutin hayatımı – ve cildimi kurtardı. Yalnızca yazın değil, her mevsimde kullanılabilecek çantaya atmalık bu 5 ürün ile sizi de tanıştırmak istiyorum.

Ağırlık yapan fondötenleri de, hazırlanırken çok vaktimi alan ürünleri de hiçbir zaman pek sevemedim. (Ben bu yazıyı trende yazarken karşımda oturan kızın kontür makyajı yapmasını şaşkınlık ve hayranlık karışımıyla izliyorum.) Ama bronz bir ışıltının bana kendimi her daim iyi hissettirdiğini de biliyorum. Chanel’ın likit aydınlatıcılarının hafif ama kendini gösteren bir yapısı var; parmak uçlarınızla elmacık kemikleri ve burun köprüsüne az bir miktarda uygulayınca kendimi 90’ların güneş kremi kampanyalarına ışınlanmış gibi hissediyorum.

Editörümüz Defne, 2022 yazı seyahatlerinde doğal ve rahat görünümüyle.

 

Söz konusu yeni bir ürün denemek olduğunda, güvenilir bir arkadaş önerisinden daha karşı konulamaz ne olabilir? Sanırım tanıdığım herkes ruhunu ve dudaklarını Brazilian Kiss’e teslim etmiş durumda. Dudaklara tatlı sürüyormuş hissi veren bu nemlendirici ruj, karamel kokusu ve abartısız parıltısı ile sizi Ipanema sahillerine ışınlıyor. Geceleri ise Brazilian Kiss’ten sonra Estée Lauder’ın Rose Tea’si gibi sakin bir pembeliğe sahip bir ruju üst dudağımın ortasında sürüyorum.  

Maskara, “ıssız adaya düşsem” listemin tartışmasız baştacı. İyi bir rimelden vazgeçmem durum ne olursa olsun mümkün değil. Better Than Sex, doğal bir görünüme bir miktar heyecan katmak için harika. Too Faced’in bu ürünü hem düğünlerde, hem de seyahatlerde ideal; Wimbledon’da ben güneşin altında erirken maskaramın benden çok daha iyi bir performans sergilediğini söyleyebilirim. 

Yoğun ve tatlımsı parfümlerin sadık bir sevdalısı olarak, bugüne kadar mevsim değişimlerinde göre daha hafif kokulara geçmeyi sıkıca reddeden biri oldum. Ta ki klima karşıtlığı ile ünlü Paris’in anormal sıcaklarında vakit geçirene kadar. Penhaligons Quercus’ı sıktığımda anında bir tazelik hissi geliyor; limon ağaçları ile dolu bir tarlada yürüyormuşum gibi. Ama işin en iyi tarafı, Quercus’ta vazgeçemediğim o sıcak ve odunsu akordların da olması. Bir mevsimi bir parfümle özdeşleştirme şımarıklığının çok hoşuma gittiğini itiraf ediyorum. Parfümün mandalina, zambak ve meşe notaları bir araya geldiğinde, güneşin geç batan günlerdeki anılarım canlanıveriyor. P.S. Bu koku erkeklere de çok yakışıyor, tam paylaşımlık bir parfüm.