Saç
Sağlıklı Saçların Sırrını Paylaşıyoruz
Ünlülerin saç stilisti ve Dyson Hair’in Global Styling Elçisi Matthew Collins, saçlara dair her şeyi Valerie Dayan’a anlattı.
Yazı Valerie Dayan
- PAYLAŞ
- LİNKİ KOPYALA
Günümüzün güzellik dünyasında katı kurallar ve standartların yeri yok artık. Ancak, söz konusu sağlıklı saçlar olduğunda birbirinden farklı saç dokularına uygun evrensel standartlar işliyor. Ünlülerin saç stilisti, saçlar konusunda harikalar yaratan Matthew Collins, (nasıl yapılır videolarına göz atmanızı tavsiye ederim. Birkaç dakika içinde yeni stiller yaratma hızı gerçekten etkileyici. Bakınız, daimi müşterileri Mandy Moore ya da Kristen Bell) her saç tipi ve modeli için en önemli şeyin sağlıklı saç telleri olduğunu vurguluyor. Yaratmak istediğiniz her yeni saç modeli ya da kurtulmak istediğiniz elektriklenme bununla ilintili. Collins’in, tüm teknolojik yenilikleri saç sağlığından ödün vermeden harika saç stilleri yaratmak ilkesine dayanan bir marka olan Dyson Hair’in Global Styling Elçisi olması şaşırtıcı değil elbette. Kısa süre önce İstanbul’u ziyaret eden saç stilistiyle bir araya gelerek sağlıklı saçlara sahip olmanın gerçekte ne anlama geldiğiyle ilgili konuştuk.
Saç serüvenin nasıl başladı?
Erken başladı diyebilirim. On iki yaşındayken saçım konusunda takıntılıydım. Zaten utangaç bir çocuktum. Yüzüm yuvarlak olduğundan saçlarım yanlardan hafifçe uzadığında bile beş-altı kilo almışım gibi geliyordu. Bu yüzden berberimi izlemeye başlayıp daha zayıf hissetmek için üç günde bir yanlarımı kısaltıyordum. Sonunda üniversiteye gittim ama devam edemedim. Okula gitmediğim için bu konuda tutkulu değildim. Bir gün çok depresifken anneme, “Arkadaşlarım okulda. Bense hiçbir işe yaramıyorum. Ne yapacağım?” diye yakındığımı hatırlıyorum. Annem de bana: “Madem saç yapmayı seviyorsun neden bu tutkunun peşinden gitmiyorsun?” diye sordu. Modayı hiç takip etmezdim. O zamanlar kuaförlerin benim şu anda yaptığım işi yaptıklarından bihaberdim. Sadece küçük salonunda servis veren berberimi görüyordum ve ben böyle bir gelecek hayal etmiyordum. Annem, gittiği kuaför salonunda yerleri süpürerek işe başlamam konusunda ikna etti beni. Yerleri süpürdüğüm o ilk gün birdenbire bu işe ilgim canlandı ve böylece salonun sahibi en iyi arkadaşım oldu. Yıllar sonra, o zamanlar söylediğim bir şeyi hatırlattı bana. Şöyle demişim: “Los Angeles’a taşınmak ve ünlülerle çalışmak istiyorum.”
Kariyerinin dönüm noktası neydi?
Doğrusunu istersen bu dönüm noktasının henüz gerçekleşip gerçekleşmediğini bile bilmiyorum. Yirmi üç yaşındayken iki hedefim vardı: Biri beş yıl içinde bir markayla çalışmaktı; ki bu altı ay içinde gerçekleşti. Diğeriyse 10 yıl içinde bir markayı uluslararası alanda temsil etmekti. Bu da yine altı ay sonra gerçekleşti. Hedeflerime ulaşır ulaşmaz ne yaptığımı anında unuttum. Sonra da “Sırada ne var?” diye düşünmeye başladım. Benim en büyük gücüm öz bilincimin olması ve yeterince iyi olmadığımı fikrini kabul etmemem. Beni harekete geçiren şey bu aslında; yaptığım işten asla tatmin olmuyorum.
İşlerine baktığımda saçların dokusuna önem verdiğini ve romantik dalgaları sevdiğini görebiliyorum. Karakteristik tarzını nasıl tanımlarsın?
Müşterilerimin çok güzel hissetmelerini sağlamaya yönelik bir tarzım var.
Bugünlerde sağlıklı saç konusu gündemde. Sence sağlıklı saçın özellikleri neler?
Her şeyden önce parlak olmalı. Eğer saçınız hasar görmüşse ışığı yansıtmaz. Saçınız sağlıklıysa saç kütikülleri pürüzsüzleşir ve böylece ışığı yansıtır. Birinin saçına baktığımda ilk fark ettiğim şey budur. Bana göre sağlıklı saçlar hep gösterişli görünür. Bunun için çok para harcamanıza gerek yok.
Saçları şekillendirmede ilk akla gelen kelime ısı oluyor.
Evet, her markanın amacı en çok ısı veren aleti üretmekti. Ayrıca Türkiye gibi yerlerde kuaförlerin çoğu kabarmayı kontrol altına almak için yüksek ısı veren aletler kullanıyor. Buradaki asıl sorun, ısının saça zarar vermesi. Günümüzde tek bir saç modeline bağlı kalmaktansa, saçlarınızı bir gün pürüzsüz ve düz, ertesi haftaysa doğal ve dalgalı olarak kullanmak isteyebilirsiniz. Ancak her hafta saçınıza yüksek ısıyla fön çektirdiğiniz takdirde, saçınızı doğal bıraktığınız günlerde kabarma sorunu yaşamanız olası. Akıllı ısı kontrol cihazları kullandığınızda saçlarınız daha sağlıklı görünür. Hepimiz farklı zamanlarda farklı saç modelleri isteriz. Bunu yapabilmek için de sağlıklı saç tellerini destekleyen cihazlara ihtiyacımız var. Sağlık, markanın ön planda tuttuğu konuların başında geliyor.
Hem nem hem de hidrasyon sağlıklı saç açısından önemli unsurlar. Nemi hapsetmek için ne tür tüyoların var?
Bir kere tek bir ürünün herkese uyması mümkün değil. Mesela ben saçıma bir damla yağ sürebilirim ve bu miktar benim için yeterli olabilir. Ama bir başkası yarım şişeye ihtiyaç duyabilir. Saçlarınızı nemli tutmak için günde dört damlayla başlayarak kendinize uygun miktarı bulmanızı öneririm. Şayet bu yeterli olmazsa, ertesi gün sekiz ve sonrasında on altı damla deneyebilirsiniz. Size fazla geldiğini anladığınız noktaya kadar damla sayısını ikiye katlamaya devam edin. Unutmayın, saçınız sağlıklıysa nemi muhafaza eder zaten. Sağlıksızsa saç kütikülleri ayrılır ve nem kaybıyla birlikte saçlar kabarır.
Dyson Hair ürünlerini kullanmak nemi muhafaza etme konusunda nasıl bir rol oynuyor?
Saçın sağlıklı olmasını garantiliyor. Aletlerimizin en önemli özelliği akıllı ısı kontrolüne sahip olmaları. Dyson bu teknolojiyi kullanan ilk şirket oldu. Biz akıllı ısı kontrolünden söz edene dek bu konu gündemde değildi. Oysa şimdi daha çok konuşulur hale geldi. Dyson hem ısıyı ölçüyor hem de buna göre ayarlama yapıyor. Örneğin Corrale plakaları yüksek ısı kullanmanızı sağlamasına rağmen kontrollü olarak daha hafif uygulamanıza da yardımcı oluyor. Aslında nemin muhafaza edilmesi tamamen saçın sağlığına bağlı.
Dyson yalnızca kadınlara yönelik ürünler sunmuyor. Kısa saçlı erkeklerle de çalıştığınızı biliyorum. Erkekler bu yenilikleri kendi saç stillerine nasıl dahil edebilir?
Mesleğe erkeklerin saçını yaparak başladım. En seçici erkek, en seçici kadından daha seçicidir. Çünkü saçını bir milimetre bile yanlış keserseniz, tüm görünümü mahvedersiniz. Halbuki senin saçından bir milimetre kessem, muhtemelen farkına bile varmazsın. Yüksek güçlü hava akımı erkeklere göre harika bir özellik. Çünkü bunun teknolojisi ve tasarımı onları heyecanlandırıyor. Artık neredeyse her berberin Dyson saç kurutma makinesi kullandığını görüyorsunuz. Fırça olmaksızın hava üflediğinden erkekler için mükemmel bir cihaz. Saçı şekillendirme konusunda sadece hava akışını ve parmaklarınızı kullanmanız yeterli.
Kabarık saç mevsimi geldi çattı. Bunun saçla ilgili en büyük ve evrensel sorun olduğunu düşünüyorum. Saçların kabarmasını önlemek ve kabaran saçları kontrol altına almak için evde uygulayabileceğimiz pratik önerilerin neler?
Kabarıklık en çok saç çizgisinin etrafında ve ensenin hemen arkasında sıcaktan terleyen noktalarda görülür. Bu bölgelere odaklamanız gerçekten önemli. Dyson Corrale’le saç uçlarını nazikçe düzleştirerek esnekliği bir nebze de olsa yok edebilirsiniz. Saçınızın sağlıklı olmasına özen gösterin. Özellikle Türk kadınlarının rutinlerine krem, yağ ve serum eklemeleri önemli.
Güzellik ve moda endüstrileri nihayet doğal dokuları kabulleniyor. Bu değişimi nasıl değerlendiyorsun? Sence Dyson, insanları kendilerini oldukları gibi kabul etmeleri konusunda nasıl güçlendiriyor?
15-20 yıl önce Paris Moda Haftası’na ilk gittiğim zamanları hatırlıyorum da, modellerin hiçbirinin saç stillerinde farklılık görmek mümkün değildi. Irk, etnik köken veya saç dokusu fark etmeksizin bütün saçlar birbirinin aynısıydı. Bugün her defilede dört ya da beş farklı saç modeli var. Dyson’da başından beri her saç dokusuna önem veriyoruz. Farklı saç dokuları ve türlerinin yanı sıra, bunların verdiği tepkilerle ilgili kapsamlı araştırmalar yapmaları ve bizim de ilk önce bunu öğrenmemiz çok kayda değer. Birçok kişi saçlar ne kadar kıvırcıksa onların o kadar güçlü olduğunu düşünür. Ama aslında saç ne kadar kıvırcıksa o kadar zayıftır. Kullanıcıların denemeleri sayesinde saç tipine uygun alet ve aksesuarların hangileri olduğunu öğrendik. Daha önce de söylediğim gibi en mühimi sağlıklı saçlara sahip olmak. Saçlarınız sağlıklıysa saç modelinizi dilediğiniz gibi değiştirebilir ve elektriklenmeyi azaltabilirsiniz.
Bana hangi Dyson cihazlarını önerirsin?
Saçlarını doğal halinde kullandığın için Supersonic ve Corrale’i öneririm. Supersonic’in difüzörü ve tarak aparatı var. Nazik kurutucusuyla saçı dağıtarak kurutabilirsin. Dışarı çıkarken biraz kurutmak için de soğutabilirsin. Corrale ile sahip olduğun saç dokusunun benzerini oluşturabilirsin. Kabaran bölgeleri de doğal dokuna benzetebilirsin. Düzleştiriciyle doğal doku yaratmaya bayılıyorum. Saçını tıpkı göründüğü gibi şekillendirebilirim. Tek farkı daha pürüzsüz ve daha az kabarık görünmesi olur.
Bu yıl hangi trendler dikkatini çekti?
Birkaç trend var. Airwrap’i ilk piyasaya sürdüğümüzde, bu saç şekillendiricinin yarattığı fön stili pek popüler bir trend değildi. Ama yine de Airwrap çok popüler bir cihaz haline geldi. Şimdiyse kocaman ve gösterişli fön tarzı başlıca trendlerden. Üstelik bunu yaparken Airwrap sayesinde fön saçınıza daha az zarar veriyor. Bence büyük, seksi ve yumuşak saçların geri dönmesi çok güzel. Doğal saç trendini de seviyorum. Ama insanlar her zaman doğal olmak istemiyorlar; dilediklerinde farklı modeller de kullanmak istiyorlar.
Sonbahar için favori görünümün nedir?
Doğal bir dokuya sahip orta uzunlukta küt saçları hep sevmişimdir. Ciddiyim, senin saçların harika. Saçlara biraz sıcaklık katmak hoşuma gidiyor. Kızıl ve bakır tonları yükselişte. Bu renkler kendine yakıştırmayı bilenlerde çok güzel duruyor.
Wonderflaw’nın felsefesi, kusurların bizi eşsiz kıldığı fikrine dayanıyor. En sevdiğin kusurun nedir? Bu kusuru neden seviyorsun?
Öz bilincim. Bunu hep bir kusur olarak görüyordum ama şimdi tam anlamıyla benimsiyorum. İnsanlar her zaman başkalarının ne düşündüğünü umursamadıklarını söylerler. Bense başkalarının ne düşündüğünü önemsiyorum. Beni nazik bir insan yapan da bu. İyi biri olmak istediğim için insanların ne düşündüğüne, saçını bitirdiğimde müşterimin nasıl hissettiğine önem veriyorum. Onların keyifli halini görmek gibisi yok. Mükemmellik için çabalıyorum, ki buna asla ulaşamayacağımın bilincindeyim. Hiçbir zaman mükemmel olamayacağım ama durmaksızın kendimi eğitiyor ve daha fazlasını öğreniyorum. Öz bilincim beni mükemmelliyete teşvik ediyor.
Dyson Hair Tasarım Müdürü Veronica Alanis’le Kısa Bir Sohbet
Sağlıklı saçı nasıl tanımlarsın? Dyson teknolojileri bu sağlıklı dokunun korunmasına nasıl yardımcı oluyor?
Öncelikle saçın kafa derisinden çıktığı anda ölü olduğu unutulmamalı. Saçlar bir kez hasar gördüğünde, onların tekrar iyi görünmesini sağlamak imkânsız. Bu nedenle bana göre sağlıklı saç, esasen zarar görmemiş saçtır. Hasarı en dıştaki, kütikül denilen kısımdan anlayabiliriz. Saç tellerinin derinliklerindeki korteks olarak adlandırılan bölüm saça esneklik ve şekil verir. Kütikül de bu korteksi korur. Sağlıklı saçlar, saçın özünü koruyan pürüzsüz bir kütiküle sahiptir. Dyson olarak kütikülün korunması hususunda neredeyse takıntılı olduğumuzu söyleyebilirim. Saça zarar veren UV ışınları, havuz, deniz ve ısı gibi birçok faktör var. 150 santigrat derecenin üzerine çıktığımızda, korteksteki protein olan alfa keratinin, proteinin daha zayıf versiyonu olan beta keratine dönüşmeye başladığını biliyoruz. Bunun sonucunda saçlar elastikiyetini ve şeklini kaybederek kırılmaya açık hale geliyor. 230 derecenin üzerinde ise saçlar geri dönüşsüz bir şekilde değişmeye başlıyor. Hiçbir ürünümüzde asla bu kadar ısı kullanmama konusunda titiziz. Ayrıca saçınızı ısıya maruz bıraktığınız süreyi de en aza indirmek istiyoruz. Elbette en önemlisinin saç stili olduğunun farkındayız. İnsanlar her zaman stile öncelik veriyor. Bu da gayet normal bir durum. Mümkün olan en az ısı miktarıyla ister mükemmel dalgaları ister pürüzsüz düz saçları elde etmenize yardımcı olmak istiyoruz.
Geçmişte saç şekillendirme dendiğinde aklımıza gelen ilk kelime ısıydı. Dyson, şekillendirmenin nasıl olabileceğine dair ufkumuzu açıyor. Bu konu hakkında ne düşünüyorsun?
Bu sürecin bir parçası olmaktan ötürü kendimi ayrıcalıklı hissediyorum. Kıvırcık saçlarım olduğu için uzun yıllar saçımı çok fazla ısıya boğdum. Sahip olmadığınız bir şeyi istemek hepimizin doğasında var. Öyle değil mi? Bunu anlamama, ısının bulmacanın sadece bir parçası olduğunu fark etmem yardımcı oldu. Saç şeklinizi ıslaktan kuruya geçirirken, saçınızdaki hidrojen bağlarını yalnızca ısıyla kırmazsınız. Aslında onları havayla da kırabilirsiniz. Biz de havayı daha iyi kontrol ederek ısıya daha az bel bağlayabileceğimizi biliyorduk. Supersonic, Airwrap ve Airstrait saçı ıslakken düşük sıcaklıkta şekillendiriyor, çünkü bu hava akışını sağlayabiliyor. Corrale biraz daha farklı. Kimilerinin kuru saçı şekillendirmek istediğinin farkındaydık. O yüzden şöyle yaptık: Saçı düzleştirmek için gerginlik ve sıcaklık olmak üzere iki unsurunuz var. Gerginliği (yani saçı düzleştirmek için gereken kuvveti) daha iyi uygulayabildiğinizde ısıya daha az ihtiyaç duyarsınız. İşte bu yüzden esneyen plakalar çok önemli. Bunlar eşit oranda güç uygulamamızı sağlıyor. Henüz dünyayı değiştirmiş değiliz. Ancak insanlara konunun sadece ısıyla ilgili olmadığını gösterme konusunda epey yol katettik.
Bu röportaj daha kısa ve net olması adına sadeleştirilmiştir.
Röportajın tamamını aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz.