Saç

Saçların Gücüne Adanmış Bir Sergi: Des Cheveux et des Poils

Orta Çağ’dan günümüze saçların tarihsel ve sosyokültürel evrimini konu alan etkileyici sergi, 17 Eylül’e kadar Paris Musée des Arts Décoratifs’te.

30 Mayıs 2023

Saç renginiz, saçınızın kesimi veya yüzünüzdeki tüyler karakterinizi ve içinde yaşadığınız kültürü ne kadar yansıtıyor? 5 Nisan’da Louvre’un yan komşusu Musée des Arts Décoratifs’te kapılarını açan Des Cheveux et des Poils (Saçlar ve Kıllar) sergisi, Orta Çağ’dan günümüze bu sorunun cevaplarını arıyor. 600 eserle son derece kapsamlı olan sergide saçların Batı’daki tarihi, toplumsal ve kültürel olgularla ilişkisi ele alınıyor. Des cheveux et des poils’in küratörü, aynı zamanda müzenin de baş küratorü olan Denis Bruna. 14. ila 16. yüzyıllar arasında bedenlerin ikonografisine odaklanan tarihçi Bruna’nın bu uzmanlığı ona moda ve güzellik alanındaki sergiler için yeni bir bakış açısı kazandırmış. Bruna, özellikle korse, kemer ve bilimum iç giyimin dönemlerin sosyolojik ve ahlaki değerleriyle ilişkisinin incelendiği La Mécanique des Dessous (İç Giyimin Mekaniği) sergisinden sonra bir adım daha ileri giderek işin içinde hiçbir giysininin dahil olmadığı saç ve beden ikilisi üzerinden bir anlatım yaratmaya karar verdiğini söylüyor: “Saçlar ve kıllar vücudun ciddi anlamda dönüşüme açık parçaları. Onları uzatabiliriz, gizleyebiliriz, boyayabiliriz, tıraş edebiliriz, ağdayla alabiliriz. (…) Hem saçların hem de kılların dış görünüşün inşası ve bireyin kendini ortaya koymasında etkili bir gereç olduğunu göstermek istedim.”

Serginin Orta Çağ Avrupa’sından duvaklar veya zamanın modasına uygun başlıklar takan kadınlarla başlayıp, günümüzün çağdaş saç tasarımlarına kadar uzanan çok geniş bir skalada ve ender rastlanan değerde dönemsel örnekleri var. Sergide sarışınlığın ve kızıl saçın algısı, kadınların genital tüylerinin politik ve kültürel anlamı, jiletin yükselişi, kelliğin tarih boyunca güldürü unsuru olması, sakal ve bıyıkların statü sembolü olarak dönüşümü, saçların 19. yüzyılda hatıra olarak hediye edilmesi, antika tarakların benzersiz dünyası (bunları incelerken neden artık böylelerinin üretilmediğini düşünmeden edemedim), saçlara takılan çiçeklerin anlamı, perukların sosyokültürel gücü ve kuaförlüğün tarihi kadar spesifik noktalara değiniliyor. Des Cheveux et des Poils’a gidecek olanlara önerim şöyle: En az bir buçuk saat ayırın, hatırınızdan silinmesini istemeyeceğiniz eşsiz eserler için telefonunuzda yer açın, müzenin dükkanına uğrayın ve iyi anlamda şaşırmaya hazır olun.

Des Chevuex et des Poils 17 Eylül’e kadar Paris Musée des Arts décoratifs’te görülebilir.
madparis.fr