TRIED & TESTED

Rouge Hermès Rose Magenta

29 Temmuz 2022

Kim denedi: Valerie Dayan
Ne kadar süre denedi: Yedi ay

Makyajda cesur renklere alışkın olmayan birinin rutinine iddialı bir tonun dahil olması büyük bir mesele olabilir. Ben her ne kadar arkadaşlarım arasında kıpkırmızı dudak aşkımla biliniyor olsam da, evde test sürüşünden geçirdiğim turuncu, pembe ve nar çiçeği rujlar genelde kapıdan dışarı adım atamıyordu. Ya cildime yakışan doğru alt tonu bulamıyordum, dokusu veya dayanıklılığı tam aradığım gibi çıkmıyordu, ya da yüzümde bir IG filtresi gibi emanet duruyorlardı. Bu Tried and Tested, makyaj koleksiyonuma katılan ilk cesur ruja ithaf edildi.” Hermès’in kadife ötesi yapılı olan yoğun macenta pembesi, övgüyü hak ediyor.

Evet, söz konusu ruj yeryüzünün en şık ve özel markaları olarak bilinen Hermès’e ait olduğuna göre, o da epey özel olmalı. Fakat denemeden evvel, her gün yeni bir modaevinin kozmetiğe adım attığını da göz önüne alarak, biraz şüphe ile kendime sordum, “Daha iyi bir ruj üretmek için yapılabilecek herhangi bir şey kaldı mı?” Uzun yıllardır kendi çapında bir ruj gurmesi olan beni muhteşem pazarlama taktiklerinin etkilemesi pek kolay sayılmazdı, beklentilerim ise Hermès’in kalite çıtası kadar yüksekti. Rouge Hermès cevabı hemen verdi, “Oui!” Ruj, küçük ve şık, klasik turuncu kutu ve kırık beyaz bir kanvas kese içerisinde satılıyor. Kesenin içerisinde ise Pierre Hardy’nin sofistike ve eğlenceli tasarımı, refill sistemi olan ve tanıştığım en iyi mıknatıslarından birine sahip ruj var. İtiraf ediyorum, bazen onunla aynı bir stres oyuncağı gibi oynayıp açıp kapıyorum. İşe yarıyor! Evet, bir rujda kullanılan magnet çok önemli; bu gibi küçük ama deneyimde fark yaratan detaylar bir ürünü en iyilerden biri olmasını sağlıyor.

Hermès’in 2021 Sonbahar – Kış makyaj koleksiyonun üyesi olan Rose Magenta, yoğun pigmentasyon ve soğuk alt tonlara sahip bir pembe. Wonderflaw’da macenta sevgimiz ise pek de gizli sayılmaz. Pudra ile kadife arasındaki o konforlu dokusu uygulandığı anda dudakları nazikçe sarmalıyor. Mat Rouge Hermès’in en iyi tarafı ise uygulama esnasındaki hissiyatı. Bu deneyim için poetik sıfatını bile kullanabilirim. Ruj hem dudakta kayıyor, hem de uygulandığı yerden kıpırdamıyor. Dudaklarla buluştuğu andan sonra, buruna aralıklarla hoş bir koku geliyor. Bu koku, Hermès parfümörü Christine Nagel’e ait, özel bir ruj parfümü. (Evet, doğru okudunuz!) Nagel’in güzellik endüstrisinde tanıştığım en kibar, alçakgönüllü ve bir o kadar da yaratıcı isimlerden biri oluşu belki kokuyu benim için daha da güzel kılıyor. Uygulamaya dair son bir not: Evet elbette bu ruju altına kalem ile uygulamak mümkün, ancak ben hiç gerek duymadım, kendi pigmentasyonu gayet yeterli.

Sıradışı ambalaj, doku ve koku haricinde, iyi bir rujun olmazsa olmazı dayanıklılık. Ancak dayanıklılık meselesi kırmızı bir çizgi, özellikle de söz konusu mat rujlar olduğunda. Ben her zaman, yemek yedikten sonra yüzüme bulaşmayacak bir formül ile dudaklarıma sonsuza kadar yapışmaya ant içmemiş kimyasallar arasında bir yerde duran bir rujun arayışındayım.

Hermès Beauty tam o orta noktayı yakalamış. Rose Magenta’yı ilk kez yılbaşı gecesinde kullandım; o gecenin tüm yemek ve içecek tüketimine rağmen renk neredeyse hiç bozulmamıştı. Yalnızca dudak kenarları tam sevdiğim gibi hafif flulaşmıştı. Bu benim için çok kayda değer bir keşif oldu, çünkü bu cesur renkli rujun yalnızca özel anlara saklanacak bir makyaj ürünü değil, her an kullanabileceğim bir ruj olduğunu anladım. Hermès hem bana kendimi özel ve güzel hissettirecek kadar şık ve dikkat çekici, hem de bu renk bir ruj uyguladığımı unutturacak kadar konforlu bir ruj icat etmiş. İçerik listesine bakarsanız karşınıza skualen, crambe abyssinica tohumu yağı ve tocopherol gibi besleyici ve yatıştırıcı etken maddeler göreceksiniz. Rouge Hermès, çok güzel bir ruj kılığında iyi bir bakım ürünü bile demek mümkün. Benim için rujların varoluş amacı bireylere kendilerini iyi hissettirmek ve bu başyapıt ile o müthiş his tüm gün devam ediyor.

Wonderflaw editörleri sırada ne denesin?