La Bruket Dudak Bakım Seti

Kim denedi: Valerie Dayan
Ne kadar süre denedi: İki ay

Kendimi bildim bileli dudaklarım, ince yapılı yüzümün oldukça büyük bir kısmını kaplıyor. Bu yüzden dudaklarıma özel ilgi göstermek ve bakım yapmak benim için güzellik editörlüğünün çok öncesine dayanan bir uzmanlık alanı. Bunun sebebi hem çocukluğumda alay konusu olan büyük dudaklarıma sahip çıkma isteğim (asi yapımın kendini ne zaman ve ne şekilde göstereceği hiç belli olmuyor) hem de dudak balm’ını ruj kullanmaya giden yoldaki ilk durağım olarak görmem. Dört yaşındayken annemin kiremit rengi rujlarını kullanmama izin verilmediği için renksiz Labello’ma sarılıp ruj sürenler topluluğunun bir parçasıymış gibi yapabilirdim. Dudak balm’ım sayesinde kendimce havalıydım.

Kişisel dudak balm’ı kariyerim böylece başlamış oldu. O günden bu yana farklı yapı, doku ve renkte çeşit çeşit markanın dudak ürününü test ettim. Bazılarını sevdimse de unuttum; bazıları vazgeçilmezlerim oldu; bazılarıysa hiç işime yaramadı. Bu Tried & Tested dudak bakım ürünleri ailemin son ferdine adanmış olsa da, bu konudaki son yazım olmayacağına eminim.

Türkiye pazarına görece yeni giriş yapan La Bruket, güven, sürdürülebilirlik ve doğa gibi anahtar kelimeleri benimsemiş İsveçli bir cilt bakımı markası. Markanın dudak balm’ına denk geldiğimde, henüz bitirdiğim fakat İstanbul’da refill’ini bulamadığım Hermès balm’ın yerine yeni bir ürün arayışındaydım. İçerik listesinde tokoferol, balmumu, tatlı badem, ay çekirdeği, jojoba ve Hindistan cevizi yağları bulunan La Bruket’i görür görmez almaya karar verdim. Boyutu da aklımı çelen bir diğer sebep oldu. Tarif etmek için “tombul” sıfatını kullanabilirim. Piyasadaki çoğu balm yaklaşık dört gram kadarken, 14 gramlık La Bruket balm’ı elime alır almaz dudağımın büyük bir kısmını tek hareketle nemlendirebiliyorum. Onu kullanmak, benim için günlük hayatın içerisinde anlık bir zevke dönüşüyor. Dudakları nemlendirme konusunda da epey etkili. İnce, hafif parlak ve yarı ıslak yapısı uzun süre dudaklarımda kalıyor. Ürün çıktıktan sonra da dudaklarım nemini koruyor.

Bu iri yarı balm’ın ekip arkadaşlarından scrub’a gelirsek, o da kuşburnu çekirdeği, yaban mersini tozu ve çeşitli nemlendirici organik yağlar içeren nazik yapılı bir ürün. Ürünü önce dudaklarıma uygulayıp, ölü deriyi temizlemek için özellikle kuru noktalara odaklanarak masaj yapıyorum. Sonrasında nemli bir havluyla masaja bir süre daha devam ediyorum. İçeriğindeki yağlar dudaklarıma dolgunluk etkisi verirken, masaj da çok hoşuma giden doğal bir kızarıklık sağlıyor. Hem scrub’ın hemen ardından, hem de her gece uyumadan önce maskeyi bolca dudaklarıma sürüyorum. Minik maske kavanozunun kalıcı adresi, başucumdaki komodin. Bu maske kuşburnu, Hint yağı, tatlı badem yağı, shea yağı, mango yağı ve yosun içeriğiyle cildi derinlemesine nemlendirmeyi ve cilt bariyerini güçlendirmeyi hedefliyor. Cilt bariyerini güçlendirme konusu bilhassa kış aylarında ve değişken hava şartlarında daha da önemli. Ayrıca maskeyi kullandığımda dudaklarımdaki ufak tefek morlukların ve izlerin de daha hızlı iyileştiğini fark ettim. Olur da bu yazıyı aile fertlerimden biri okursa bahsettiğim ufak tefek izlerin sebebinin sakarlığım olduğunun sıkıca altını çizmek isterim. Sonuç olarak bu üç parçadan oluşan set, halihazırda üstüne titrediğim dudaklarımda gözle görülür ve kalıcı sonuçlar yarattı.