Huda Kattan Tuhaflığının Kıymetini Biliyor

Paris’te harika bir yaz gününün sabahında, Huda Kattan’ın Plaza Athenée’deki süitine doğru yürüyorum. Yanımda, bu başarılı kadının kendi adını taşıyan markasının halkla ilişkiler ekibinden birkaç kişi var. Huda Beauty, sektördeki 10. yılını yeni rimeli 1 Coat WOW!’ın lansmanını yaparak kutluyor. Kattan’ın su götürmez başarısının sırrını öğrenmek üzere onunla buluşacağım için heyecanlıyım. Umarım bana makyaj konusunda birkaç ipucu da verir diye düşünüyorum. Bu sırada, ekibindekiler onun son derece tatlı ve uyumlu biri olduğundan söz ediyorlar. Üstelik Wonderflaw’nın konseptine de bayılmış. Bunu duyunca o kadar mutlu oluyorum ki, onunla geçireceğim 30 dakikayı dört gözle bekler haldeyim. Çünkü genelde onun gibi ünlü biriyle tanışmadan önce nelerden bahsetmemem ya da nasıl davranmam gerektiğiyle ilgili bir dizi uyarı duymaya alışkınım.

O Temmuz sabahı ise her şey bambaşka. Kattan “İçeri gelsene,” diyerek neşe içinde karşılıyor beni. Ardından bana içtenlikle sarılıyor. Birkaç saniyeliğine karşımdakinin hem makyaj dünyasını tamamen dönüştüren bir kadın hem de hatırı sayılır bir sosyal medya figürü olduğunu unutuyorum. Kattan öylesine ünlü ki, ekibi onun otele sahte bir isimle giriş yapmak zorunda kaldığını anlatıyor. Kozmetik dünyasının yıldızının bana karşı yaklaşımı, söyleşimizin onun açısından bir pazarlama yükümlülüğünden çok daha fazlası olduğunu gösteriyor. Basit bir kucaklaşma ve beklenmedik ama samimi bir jest sohbetin gidişatını belirlelemekle kalmıyor, onun sahiciliğine hayran kalmama da yol açıyor. Bu sahicilik, sadece güzellik endüstrisinde değil, gerçek hayatta da az bulunan bir özellik.

Kattan, markasını kurarken her şeye sıfırdan başlamış; sesini duyurmak adına çok sıkı çalışmış biri. Artık can kulağıyla dinlendiğinin farkında. Bununla birlikte kozmetiğin gücü aracılığıyla insanlara kendini sevme konusunda ilham vermek için etki alanını kullanmakta başarılı. Sohbetimiz sırasında, kıymetli girişiminin başlangıcında karşılaştığı zorluklardan (Huda Beauty’nin inanılmaz popüler olan takma kirpiklerini aile fertleriyle beraber evde paketliyormuş), kendine has tuhaflığının yenilik yapma ve böylece sektörü kökünden değiştirme konusunda sağladığı avantaja kadar pek çok şeyden bahsetti. Ben de güzellik dünyasındaki bir girişimci olduğum için buluşmamız bana dirençli ve umutlu olmakla ilgili ilham aşıladı. Hakiki anlamda örnek alacağım bir ilham perisi kazanmış oldum. (Kayda değer buluşmamızın bir başka kazanımı olan 1 Coat WOW! tek sürüşte beni resmen büyüledi. Yeni bir rimel arıyorsanız mutlaka bu ürüne göz atın. Sonra da bana teşekkür edersiniz.) Kattan son derece azimli, alımlı, kendini işine adamış, gerçek benliğini göstermekten korkmayan ve göğsünü gere gere harika kusurlarını sahiplenen bir kadın. Güzellik endüstrisinde böylesine etkileyici bir figürle yan yana olmak benim için büyük şans.

Hem anne hem baba tarafın Iraklı. Amerika’da doğdun ve Dubai’de yaşıyorsun. Bu farklı kültürler güzelliğe bakış açını nasıl şekillendirdi?

Pek çok farklı kültürde güzellikle ilgili farklı geleneklerle haşır neşir olduğum için güzelliğin çeşitliliğinin kıymetini bilmeyi ve bunun ne denli dönüştürücü olduğunu görmeyi öğrendim. Güzelliğin hiçbir kıstası olmamalı. Güzellik, tek bir standarda uymak anlamına gelmiyor. Tam aksine güzellik, eşsiz özelliklerimizi ve bireyselliğimizi yüceltmek demek. Bu yüzden bana göre önemli olan, farklı kültürleri ve güzellik ritüellerini kapsamak, bütün cilt tonlarına hitap eden ürünler yaratmak ve herkesin bir parçası olabileceği güvenli bir online güzellik platformu oluşturmak.

Kız kardeşliğe çok önem veriyorsun. Kadınların güçlenmesini desteklemek marka iletişiminizin de büyük bir parçası. Kişisel olarak ve marka açısından bunları sahiplenmeye neden önemsiyorsun?

Kız kardeşlerim benim güç ve destek kaynaklarım. Birbirimizin başarısını kutlamalı, hayallerine ortak olmalı ve kendimiz olmak için birbirimizi güçlendirmeliyiz. Elbette kız kardeşlerimle aramda anlaşmazlık çıktığı oluyor. Bu olağan bir durum ve hepimizin başına gelebilir. Ancak, birbirimize olan sevgimiz ve desteğimiz daima daha ağır basıyor. Kız kardeşliğin en güzel yanı da bu. Bu değerlere hem kişisel hem de profesyonel hayatımda çok önem veriyorum. Çünkü etrafıma sevgi, özgüven ve güçlenmeyi yaymakla ilgileniyorum. Güçlü, kendinden emin ve güzel hisseden kimselerden oluşan bir topluluk yaratmak istiyoruz. Hep birlikte bizi kısıtlayan engelleri aşabilir ve güzellik standartlarını yeni baştan tanımlayabiliriz.

Sosyal medyada muazzam bir etki alanın var. Ama buranın toksik tarafları olduğunun da farkındasın. Bununla nasıl başa çıkıyorsun?

Filtreler beni kaygılandırıyor çünkü gençlerin dış görünüşle ilgili alışkanlıklarını değiştiriyorlar. On iki yaşındaki kızım insanlarla sanal dünyada iletişim kurmaya alışkın. Roblox ve Fortnite gibi oyun platformlarını kullanırken sanal gerçekliği doğal kabul ediyor. Doğrusu bu beni korkutuyor, çünkü bu kuşağın bir noktada sahteyle gerçeği ayırt edemez hale geleceğini düşünüyorum. Benim kuşağım dijital dünyaya yavaş yavaş alıştığından daha farklı bir bakış açısına sahip. Bence farkındalık çok önemli. Keşke okullarda sosyal medya farkındalığı hakkında eğitimler verilse. Yeteri kadar çocuğun bu formasyona sahip olup olmayacağını bilmiyorum.

Wonderflaw’da kusurların bize benzersizlik katan ayırt edici özellikler olduğuna inanıyoruz. En sevdiğin kusurun nedir? Bu kusuru neden seviyorsun?

Favori kusurum oldukça karakteristik. Belki de bunu daha çok göstermem gerekiyor. Burnumun tam ortasında bir ben var. Nedense her fotoğrafta rötuşlanıyor. Huda Beauty’de böyle bir şey olmuyor çünkü biz artık rötuş yapmıyoruz. Ama özellikle dergiler için çekim yapıldığında o beni hep siliyorlar. O bana ait bir iz. Tuhaf bir yerde dursa da sadece bana ait.

Bana sorarsan çok tatlı bir harika kusur.

İnanır mısın, benimi her seferinde rötuşluyorlar. Ben de onlara benimi yerine koymalarını söylüyorum. Benimin dışında kişiliğim de tuhaf. Ben garip biriyim. Artık bunu kabul ediyorum. Konuyu dağıtmak istemem ama uyum sağlayamamaktan hep nefret etmişimdir. Yaşım ilerledikçe uyum sağlamaya uygun bir yapım olmadığını fark ettim. Aykırıyım ben.

Rimeli denemek için sabırsızlanıyorum ama herkes gibi benim de far paletlerinize zaafım var. Sence insanların onları bu kadar çok sevmesinin sebebi nedir?

Aslına bakarsan markanın bu kadar tutulmasını far paletlerimize borçluyuz. Bu yenilikçi paletlerimiz sayesinde ünümüze ün kattık. İşin komik yanı, artık bizimkiyle aynı boyutta birçok göz farı paleti olması. Fakat o zamanlar dokuz veya 18 farklı seçeneğin bulunduğu alternatifler şimdi olduğu gibi yaygın değildi. Bunu yaratırken, bir palette kaç renk tonu olması gerektiği üzerine kafa yorduğumuzu hatırlıyorum. İlk başta 12 diye düşündük, sonra 16’ya çıktık ve en sonunda 18 renk tonunda karar kıldık. “Bu çok mu acaba?” diye düşündüm. Ama içimden bir ses buna ihtiyacımız olduğunu söyledi. Şimdi her yerde benzerlerini görsek de o zamanlar böyle bir şey yoktu.

Yarattıklarınız arasında en sevdiğin göz paleti hangisi?

Kesinlikle Empowered. Her gün elimin altında. Ama Kasım ayında satışa çıkacak paletin çok tutulacağını düşünüyorum. Benim favorim olmasa da, sanırım herkesin favorisi bu palet olacak. Evet, bugüne kadar yaptıklarımızın en iyisi olacağını öngörüyorum.

Cilt bakım rutininde hangi ürünler var?

Her sabah, şişelenmiş bir aydınlık patlamasına benzettiğim WISHFUL Yo Glow Enzyme Scrub’ı kullanıyorum. Gerçekten favorim. Nazik bir yapısı var ve pürüzsüz makyaj için mükemmel bir zemin oluşturuyor. Ardından bana göre en iyi C vitamini serumlarından biri olan African Botanics’in Vita C Corrector Booster serumunu kullanıyorum. Sırada WISHFUL Thirst Trap Juice HA3 & Peptide serum var. Cilde iyi gelen hiyalüronik asit, aydınlatıcı niasinamid ve canlandırıcı peptitler cildime dolgunluk ve nem kazandırıyor. Serumdan sonra WISHFUL Honey Whip Peptide nemlendirici ve Get Even Rose Oil’i kullanıyorum. Son olarak Dr. Jart Ceramidin Cream Mist’le cildime ekstra nem, cilt bariyerime de ihtiyaç duyduğu ilgiyi sağlıyorum. Akşam rutinim sabahkine benziyor. Sadece akşamları bu listeye Medik8 retinolü ekliyorum. Retinolün cilt yenileme özelliğini sevmeyen var mı?

 ÖncekiSonraki  

Makyaj yapmaya düşkün olanların Huda Beauty’nin hangi üç ürününü denemesini isterdin?

Seçim yapmak kolay değil ama deniyorum: Yeni rimelimiz Huda Beauty 1 Coat WOW! ezber bozan bir ürün. Tek sürüşte anında hacimli ve kıvrık kirpikler yaratması için formülasyonunu kusursuz hale getirdik.

Anında fark yaratan ürünlere bayılıyorum. Bunu seri bir şekilde yapan iki ürünümüz var: #FauxFilter Luminous Matte Liquid Concealer ve Easy Bake Loose Baking & Setting Powder. Bu ikili, gözleri gün boyu parlak, rötuşlu ve kırışıksız tutuyor. Formülasyonları o kadar iyi ki, onları piyasadaki başka hiçbir şeyle kıyaslayamıyorum.

Likit mat rujlarımızın da yeri ayrı. Ağırlık yapmayan hafif yapıda, birçok farklı tondaki rujlar aynı zamanda da kalıcı. Lip Contour 2.0 dudak kalemlerimizle birlikte kullandığınızda dudak hatlarınız bütün gün belirgin görünecek. Ayrıca dudaklarınıza hiçbir şey sürmemiş gibi hissettirmesi de harika.

 ÖncekiSonraki  

Huda Beauty’de en çok sevdiğim şeylerden biri ürünlerde hep eğlenceli bir detay olması. Adında ya da dokusundaki küçük bir oyun gibi. Nelerden ilham alıyorsun?

Bunu fark ettiğine sevindim. Çevrem, seyahatlerim ve hatta sıradan anlardan durmaksızın ilham alıyorum. Bence makyaj başlı başına bir deneyim ve kendini ifade etme biçimi; bunu yaparken eğlenmeliyiz. Hayat, her daim ciddi bir tavır takınmak için çok kısa öyle değil mi?

Denemeyi çok istediğin bir güzellik görünümü var mı?

Hazır Paris’teyken yapmak istediğim bir şey var. Dişime küçük taşlardan taktırmak istiyorum. Bana sorarsan bu bir trende dönüşecek.

Ne renk taş seçmeyi düşünüyorsun?

Muhtemelen şeffaf. Bence en havalısı bu.

Güzellik sektörünün geleceğine dair öngörülerini merak ediyorum.

Kendini ifade etmenin her şeyden önemli olduğu bir çağda yaşıyoruz. Bireyselliğinizi sahiplenmeli, kendine özgü güzelliğinizi yüceltmeli ve miadı dolmuş güzellik standartlarından kurtulmalısınız. Umuyorum ve inanıyorum ki, zamanla güzellik dünyasında kapsayıcılığa ve çeşitliliğe daha da çok alan açılacak. Bu da her cilt tonu ve sorununa hitap eden ürünlerin artmasını beraberinde getirecek.

Güzelliğin anlamı özellikle son birkaç yılda kökten değişti. Artık çok daha kapsayıcı, gerçekçi, nazik ve dürüst bir yanı olsa da alınması gereken epey yol var. Güzelliğin bu evrimi senin için ne ifade ediyor?

Bunun cidden zor bir konu olduğunu düşünüyorum. Böyle bir şey için trend kelimesinin kullanılmasını doğru bulmuyorum. Trend olmamalısınız; gerçek olmalısınız. Ama gözle görülür bir değişim söz konusu. İnsanlar kusur addedilen özelliklerini benimsemeye başladı. Bir anlamda kendimize sahip çıkıyoruz. Öte yandan, halen kusurlu yönlerini gizlemeye çalışanlar da var. Bence bu biraz da sosyal medyadan kaynaklanıyor. Aslında bu tür konuları tartışılabilir kıldığı için sosyal medyayı seviyorum da. Fakat bu platformlarda alınan eleştiriler korkutucu boyutlara ulaşabiliyor. Başlarda güzellik standartları ve bu standartların bana hissettirdikleri hakkında konuştuğumda eleştirilerin hedefi olmuştum. “Böyle hissetmeye hakkın yok. Sen zaten bu işin içindesin,” diyenlerle karşılaştım. Kimileri botoks ve dolgu yaptırdığım için beni eleştiriyor. Bu onların fikri tabii ama artık birbirimizi yargılamayı bırakabilir miyiz lütfen? Çünkü sorun tam olarak bundan kaynaklanıyor. Bu yargılamalarla hangimiz kendimizi güvende hissedebilir ki? Her şeye rağmen değişim var. Senin gibi başarılı insanlar bu tür konularda fark yaratan tartışmaları mümkün kılıyor. İşte değişim tam da burada başlıyor.