Local Wonders
Figen Yazar, Vahdet Kuaför
Valerie Dayan’ın uzun yıllardır manikür ve pedikür için gittiği Figen Abla Nişantaşı'nın deneyimli bir cevheri.
Yazı Valerie Dayan
Fotoğraf Didem Kendik
- PAYLAŞ
- LİNKİ KOPYALA
Kendini tanıtır mısın?
Ben Figen Yazar. 33 senedir meslekteyim, çok da severek yapıyorum.
Güzellik ve bakım dünyasına nasıl girdin?
Aslında ilk saç ile başladı merakım: Renkler ve değişik modelleri denemek hoşuma gitti. Mesleğin içine girince, karşıma ojeler çıktı. Farlar, makyaj ürünleri derken her şey öyle başladı.
Yani hep renklere bir merakın vardı…
Evet, renk ve tırnaklara verilen şekiller özellikle ilgimi çekti… Her şeyin başı renklerin beni cezbetmesi oldu.
Saçı bırakıp manikür, pedikür ve ojeler dünyasına geçiş yaptın?
Meraklı olsam da, saçı çok kısa sürede bıraktım. Manikür yapmak, o ellere şekil vermek, oje renkleri arasında seçimler yapmak beni kendine çekti, daha hoş geldi. Evet dedim, ben bunu yapmalıyım! Sonrasında ise kaş geldi; o da çok sevdiğim bir alan. İlk kendi kaşımı aldım, ifadem iyi anlamda değişti ve “Aaa ben bunu da yapabiliyorum!” dedim. Resimde de hep iyiydim, belki de doğal ilgi ve becerimin kaynağı o. Sanatsal bir yönün de var diyebiliriz. Sanırım evet. Dediğim gibi, bu işi her gün daha çok severek yapıyorum.
Hangi servisleri veriyorsun?
Daha çok manikür, pedikür ve kaş.
Kendine en güvendiğin bakım servisi nedir?
Hepsinde kendimi iyi buluyorum ama sanırım en çok manikür.
Senin manikürünün farkı nedir?
Akrep burcuyum: Ya hep ya hiç. Yani ya çok güzel olacak, ya da hiç başına geçmeyeceğim. İşlemi yaparken her küçük detayla, hiç üşenmeden ilgilenirim.
Senin için mahalle kuaföründe çalışmanın en iyi yanı nedir?
Açıkçası bu ortamı sıcak ve samimi buluyorum. O kadar ki, 33 yıldır mahalle kuaföründeyim!
Müdavimlerin gelmesi, hep aynı insanların eline dokunmak, aynı ellere şekil vermek nasıl bir his?
O güven ve müdavim olgusu bambaşka bir şey. Onları çok iyi tanıyorum, böylece servislerde müşteri iyi hissediyor, dolayısı ile ben iyi hissediyorum. Öte yandan, ilk kez gelen kişiyi ikna etmek de çok hoşuma gidiyor.
Nasıl mesela?
Kendisi bir şey istiyor, mesela; tırnaklarım kare olsun diyor. Ben diyorum ki, “Hayır, bu sizin elinize olmaz”. Yılların gözlemi ile müşteriye yakışacak şeyi hemen kavrayabiliyorum ve direkt söylüyorum. O da hemen tamam diyor! (Gülüyor)
Herhalde 33 senenin verdiği otomatik bir güven hissi oluyor?
Evet ve o güven beni çok çok mutlu ediyor.
Bugüne kadar kuaförde başına gelen ilginç bir olay oldu mu?
Bir gün yeni bir işe başlamıştım, bir müşteri geldi. Kaş aldırmak istediğini söyledi. Oturdu, elindeki fotoğrafı gösterdi, ben şok! Bir fotoğrafa, bir hanımefendinin kaşına bakıyorum. Kendi kaşları kısacık, fakat gösterdiği örnek çok dolgun ve kalın. Tekrar “Ben böyle istiyorum deyince, ben de şöyle dedim: “Ben kaş ekmiyorum ama!” (Kahkaha atıyor) Bu isteğe şok olmuştum.
Bu işi yapmak isteyen gençlere tavsiyen nedir?
Meslekte azimli ve sabırlı olsunlar. Bu arada yetiştirdiğim birkaç eleman da var. Onlar da işlerinde çok başarılılar. By bana mutluluk ve gurur veriyor. İstek ve sabır önemli. Ben 33 yıldır hiç vazgeçmedim, hala severek yapıyorum.
Pandemi ile birlikte çalışma düzeninde değişiklikler oldu mu?
Elbette fakat çok değil, çünkü burada zaten yeteri kadar hijyeniğiz. Hep öyle çalışıyorduk. Tabii ki biraz daha dikkat ettik, gelenler de daha dikkatli oldular. Tabii ki gelmeye tedirgin olanlar oldu. Fakat herhangi bir sorunla karşılaşmadık diyebilirim.
Eskiye göre müşteri sayısında bir değişiklik oldu mu?
Tabii ki ister istemez müşteri sayısında bir düşüş oldu. Tedirgin olanlar geldiklerinde hemen rahatladılar. Ve gelmeye devam ettiler. Bize güvenen müdavimlerle çalışıyor olmak da bu dönemi nispeten rahat geçirmemize yardımcı oldu.