Rutinler

Güzellik Tutkunu Bir Çay Sommelier ile Ritüeller, Çay Karışımları ve Mükemmel Demleme Üzerine

Melez Tea’nin kurucu ortağı Liliana Lopez Aslanoba çay ritüellerinden titizlikle yarattığı çay karışımlarına, çay demleme tekniklerinden favori çay destinasyonlarına kadar anlattıklarıyla çaya dair her detayı bir seremoniye dönüştürmenin sırrını veriyor.

6 Şubat 2025

Liliana Lopez Aslanoba’ya göre çay sadece bir içecek değil. Yetenekli çay sommelier’si, kurucularından olduğu Melez Tea ile Türk kültürünün ayrılmaz bir parçası olan bu geleneksel içeceği iyi yaşam pratiklerinin öğelerinden biri haline getiriyor. Çayın farkındalığı besleyen ritüeller yaratmaya yaradığına inandığı için birbirinden farklı çay karışımları yaratma konusunda bitmeyen bir tutkusu var.

Melez Tea’yi kurmaya nasıl karar verdiniz?

Çay dünyasını keşfetmek gizli bir hazine bulmak gibiydi. Şarap dünyası kadar geniş ve büyüleyici olmasına rağmen çay halen pek bilinmiyor. Bunun için çayın zanaatinden yetiştiği bölgenin ve toprağın etkilerine, üreticilerinden parfüm yapımına benzeyen çay harmanlama sanatına ve çaya özgü zengin ritüellere kadar her yönüyle çayın hikâyesini paylaşma isteği duydum. Çay hayatıma o kadar çok şey kattı ki!

Melez Tea’yi üç kelimeyle tanımlamanızı istesem.

Zanaate değer veren, özenli ve ilham veren.

Melez Tea’nin üzerine düşünülmüş karışımlarında beklenmedik içeriklerle karşılaşıyoruz. Bu benzersiz karışımları nasıl yaratıyorsunuz?

Harmanları yaratma sürecimizi bir şefin yeni bir yemek hazırlamasına ya da bir parfümörün koku tasarlamasına benzetiyorum. Çaylarımız aracılığıyla insanlara hikâyeler anlatmaya veya duygusal bir deneyim yaşatmaya çalışıyorum. Bazen bir ânı, bazen de bir hatırayı canlandırıyorum. Mesela, Happy karışımı çocukken göl evimizde geçirdiğim yaz günlerinden ilham alıyor. Günbatımında çilek yerken taze kesilmiş çimen ve nane kokusu aldığım günleri çağrıştırıyor.

Kimi zaman da tek bir malzemeden yola çıkıyorum. Turk Fatih Tutak için hazırladığımız karışımda Antalya’da yetiştirilen bir narenciye çeşidi olan kaffir lime’ın yapraklarının hoş tadından ilham aldım. Bu yapraklara uyan mükemmel karışımı bulmak kolay olmadı ama sonunda mango ve oolong çayını karıştırdığımız bir harman yarattık.

 

En iyi çay demleme yöntemi nedir?

Her çayın kendine has özellikleri var. Kaliteli çayları doğru sıcaklıkta ve sürede demlemek son derece önemli. Örneğin, yeşil çayı kaynar suyla demlerseniz çay acılaşır. Kaliteli yeşil çayların o hoş aromasını ve tadını alamazsınız. Keza beyaz çayın üç dakikadan fazla demlenmesi, bal ve samanı andıran lezzetli notaların bastırılmasına ve ortaya acı bir tat çıkmasına sebep olabilir.

Çayın genel anlamda iyi olma halimize nasıl bir etkisi var?

Çay bize şöyle bir durup kendimize vakit ayırma fırsatı sunuyor. Bu da iyi olma halimizi etkiliyor elbette. Çoğu çay bağışıklığı destekleyen, yaşlanma karşıtı etkiye sahip, zihinsel berraklığı artıran ve çok daha fazlasını sağlayan antioksidanlarla ve besinlerle dolu. Bağışıklığı güçlendiren, stresi azaltan, boğaz ağrısına ve uykusuzluğa iyi gelen bir sürü çay, ot, baharat, kök ve çiçek sayabilirim size. Gerçi Melez, çayın işlevsel özelliklerinden ibaret olmadığına inanan bir marka. Bize göre çay, farkındalığı besleyen ritüeller yaratmaya da yarıyor. Sabah rutininizin, çalışırken verdiğinizi kısa bir molanın, yatmadan önce rahatladığınız ânın bir parçası olan çaylarla 10-15 dakikalık zaman dilimini tamamen kendinize ayırmış oluyorsunuz. Müşterilerimiz çay ritüellerini her gün dört gözle beklediklerinden bahsediyorlar. Onlarla böyle bir bağ kurmak tutkumuzu da sorumluluğumuzu da pekiştiriyor. İçtikleri her fincan çayın kusursuz olması için gerçekten çaba gösteriyoruz.

 

Dünyada çay almayı en çok sevdiğiniz yerler nereleri?

Londra’daki Postcard Teas’i çok seviyorum. Hakikaten nadir bir çay koleksiyonları var. Ayrıca çay konusunda çok da bilgililer. Japonya’da bulunan Ippodo ve Sakurai Tea Experience’taki çay ritüelleri gibisi yok. Paris’teki Japon esintili Jugetsudo ve Ogata da hoşuma giden mekânlardan.

Favori çay ritüelinizi sorsam.

Sabahları matcha hazırlamak bana hem enerji veren hem de topraklanmamı sağlayan bir ritüel. Çayı karıştırırken bu yöntemin yüzyıllardır sürdürüldüğünü düşündüğümde geçmişten gelen bir bağ ve derinlik hissi duyuyorum. Matcha’nın faydalarının bilincinde olduğum için o parlak yeşil rengini görmek bile yetiyor bana. Her yudumda vücudumu yeniliyormuşum ve ona iyi bakıyormuşum gibi geliyor. Çayı doğrudan kaseden içmeyi seviyorum. Böylece deneyimin tam anlamıyla tadına varıyorum. Gece ritüelimin de yeri ayrı. Genelde çocuklar uyur uyumaz eşim Emre ile birlikte bir fincan çay içerek rahatlıyoruz. Her gece farklı bir çay denemeye çalışıyoruz ama Emre Soothe Tea’den vazgeçemiyor.

Aynı zamanda bir çay sommelier’siniz. Favori karışımlarınız neler?

Bugüne kadar yaptığımız her karışımla farklı bir bağım olduğu için bu beni en zorlayan sorulardan. Favorilerim mevsime ve ruh halime göre değişiyor aslında. Bu aralar sevdiğim üç karışım var: İnsanı kokladığı anda bile mutlu eden Happy, çimeni andıran ve canlı notalarıyla iyi hissettiren Yoga, son olarak da lavanta, şeftali ve beyaz çay karışımıyla beni 200 yıl evvelin saray bahçelerine taşıyan Sonata.

Güzellik sizin için ne ifade ediyor?

Bence güzellik içten başlar. İyi ve güzel hissettiğinizde bu kendiliğinden dışa yansır.

Vazgeçemediğiniz cilt bakımı ve makyaj ürünleri neler?

Bir süre önce cilt bakımı rutinimi değiştirdim. Eskiden yeni ürünler denemeyi severdim. Fakat yeni bir cilt bakımı uzmanıyla çalışmaya başladıktan sonra rutinimi sadeleştirdim. Hafif bir temizleyici, güneş koruyucu bir gündüz serumu ve nemlendirici bir gece serumu kullanıyorum. Anessa güneş koruyucuya bayılıyorum. Hafta sonları Tata Harper ya da Lancer maskelerimle kendime zaman ayırmayı seviyorum.

Göz makyajında tercihimi Ilia’dan yana kullanıyorum. Gözlerim hassas olmasına rağmen bu markanın içerikleri bana hiç dokunmuyor. Charlotte Tilbury’nin hemen hemen bütün ürünlerine bayılıyorum. Özellikle Flawless Filter olmazsa olmazım. Son zamanlarda Rhode’un ürünlerini kullanmaya başladım. Allıkları bir harika.

Kokulara çok önem verdiğinizi biliyoruz. Rutininizde özel bir yeri olan parfümler ve mumlar hangileri?

Frédéric Malle Musc Ravageur benim için çok özel. Eşimle on beş yıl önce tanıştığımda ikimiz de bu parfümü kullanıyorduk. O zamanlar Frédéric Malle pek bilinen bir marka değildi. Paris’te küçük bir dükkânları vardı sadece. Aynı kokuyu kokuyu kullanmak, İki koku tutkununu birleştiren gizli sırrımız gibiydi.

Genelde misafirim olmadıkça mum yakmıyorum. Mum yerine tütsü yakmayı tercih ediyorum. Hinoki, sandal ağacı, paçuli ya da amber notalarına sahip Japon tütsülerini seviyorum. Ayrıca Hotel Costes’in mumunun kokusunu çok seksi buluyorum.

Son zamanlarda size ilham veren içerikler neler?

Bir süre önce aldığım, içeriğinde kaktüs meyvesi bulunan saç kremine bayılıyorum.

Melez Tea için nasıl bir hayaliniz var?

Melez’in insanların çay sanatını benimsemeleri ve günlük hayatlarında anlamlı ritüeller yaratmaları konusunda ilham veren global bir iyi yaşam markası olmasını hayal ediyorum. İnsanlar Melez sayesinde özbakım, bağ kurma ve farkındalık yaratmaya dair anlar yaratabilsin istiyorum.

Sosyal medyada takip etmeyi en çok sevdiğiniz kişiler ve platformlar hangileri?

Wonderflaw ☺ Sosyal medyada çok aktif değilim ama Wonderflaw dışında Air Mail Weekly, Laila Gohar, Molly Baz, Andrew Weil ve Glucose Goddess’ı takip etmeyi seviyorum.

Çayla ilgilenmeseydiniz ne iş yapardınız?

Hep bir parfümör olmayı hayal etmişimdir.