Bakım
Sağımız Solumuz Önümüz Arkamız Hiyalüronik Asit
Son yılların en popüler içeriğiyle cildinizi canlandırın.
Yazı Başak Ulubilgen
- PAYLAŞ
- LİNKİ KOPYALA
Yakın zamana kadar ben dahil çoğu kişi hiyalüronik kelimesini doğru dürüst telaffuz bile edemezdi. Şimdiyse güzellik dünyasında en sık kullanılan kelimelerinden birine dönüştü. Hiyalüronik asit artık her yerde ve hatta hemen hemen her ürünün içinde. Peki bu içerik neden bu kadar popüler?
Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne göre hiyalüronik asit insan vücudunda doğal olarak bulunan bir bileşen. Yapısından dolayı kendi ağırlığının bin katına kadar nem tutabiliyor. Cilde olumlu etkisi de bu noktada devreye giriyor.
Peki ya vücudumuzda doğal olarak bulunan hiyalüronik asit? Kolajen ve elastin gibi vücudumuzdaki hiyalüronik asit miktarı da yaşlandıkça azalıyor. Dolayısıyla bedenimiz ve cildimiz zamanla canlılığını ve doğal nemini kaybediyor. Hiyalüronik asit temelli bir ürün kullandığınızda kaybolan nemin bir kısmını cildinize yeniden kazandırmış oluyorsunuz. Bunun en etkili yolu da iyi bir serum kullanmaktan geçiyor.
Hiyalüronik asiti rutininize dahil etmek oldukça kolay. Asit kelimesi gözünüzü korkutmasın. Bu içerik hassas veya akneye meyilli cilt tipleri dahil her cilt tipine uygun. Unutmayın, bütün cilt tipleri neme ihtiyaç duyar.
Ayrıca hiyalüronik asit farklı içeriklere uyum sağladığı için iyi bir takım arkadaşıdır. Makyaj malzemeleri, güneş kremleri ve saç bakım ürünleri gibi geniş bir yelpazedeki ürünlerde yer almasının sebebi de bu.
Hiyalüronik asitten en doğru şekilde faydalanmak istediğinize eminiz. Aşağıdaki önerilerimizin çoğu kült statüsüne erişmiş alternatifler. Bütün serumların birbirine denk olmadığını da hatırlatmış olalım. Mümkünse birden fazla molekül boyutu içeren ve içerik listesinde sodyum hiyalüronatın ilk sıralarda yer aldığı formülleri seçmenizi tavsiye ederiz.
Şimdi canlanan cildinizin tadını çıkarma zamanı.