Activist Surfer’s Honey Raw Manuka 50+MGO

Kim denedi: Başak Ulubilgen
Ne kadar süre denedi: İki ay

Manuka balı sayısız faydaya sahip o özel içeriklerden. Etkili ve nazik oluşu da artıları. Değeri kısmi olarak ender bulunmasından da kaynaklı; yalnızca Yeni Zelanda’da elde edildiğinden, maliyet ve niteliğinin önemi de yüksek – bu içeriğe yatırım yapmaya kesinlikle değer.

Günlük cilt bakımının yanı sıra şekere alternatif olarak ve sindirim sorunları, yanık ile yara ve hatta akne tedavisinde de sık sık kullanılıyor. Tek bileşenli bir ürün olsa da, oldukça karmaşık bir işleyişe sahip. Bunun için ise Yeni Zelanda arılarına ve Manuka çalısına teşekkür etmemiz lazım.

Manuka çalısı Yeni Zelanda’ya özgü, çiçekli bir bitki. Arılar ilkbahar ve yaz aylarında bu bitkinin polenlerini yayıyor ve Manuka balını üretiyorlar. Bu içeriği böyle eşsiz kılan şey, özel bir arı ve bitki türünün doğru zamanda doğru yerde bir araya gelerek Doğa Ana’nın bize sunduğu bir mucizeye hayat vermesi. Yeni Zelandalı küçük ölçekli bir marka olan Activist de balını bu bitkilerden alıyor. Balı test etmek ve sınıflandırmak için metilglioksalin (MGO) derecelendirme sistemini kullanıyorlar.

Açıklayayım.

Manuka’nın dünyanın en faydalı balı kabul edilmesinin nedeni MGO derecesi. Activist’in internet sitesinde yer alan bilgiye göre “Yeni Zelanda’da bulunan Waikato Üniversitesi’ndeki araştırmacılar 1981 yılında Manuka balının, sıradan ballara kıyasla oldukça yüksek seviyede enzim barındırdığını keşfetti ve etkin maddesi olan (ve yoğunluğu sayesinde balın potansını belirlemek için endüstride yaygın bir şekilde ölçülen) metilglioksalini (MGO) saptadı. Bu enzimler antibakteriyel özellik gösteren doğal bir hidrojen peroksit bileşeni oluşturuyor.” MGO derecesi ne kadar yüksek olursa, Manuka balının antibakteriyel özelliği de o kadar yoğun oluyor. Örneğin, Surfer’s Honey Raw Mānuka’nın derecesi 50+MGO fakat bunlara ek olarak 100+MGO, 300+MGO, 850+MGO ve 1000+MGO alternatifleri de bulunuyor. MGO derecesiyle birlikte fiyatın da arttığını belirteyim.

Surfer’s Honey Raw Mānuka 50+MGO’yu her gece yaptığım papatya ve zerdeçal çayı rutinime eklemek üzere aldım. Fakat Activist’in internet sitesinde vakit geçirdikçe, yüz maskesi olarak denemeye de ikna oldum. Manuka’nın bu MGO derecesini cildimde kullanma konusunda emin olmadığım için markaya sordum, bakım rutinleri için daha yüksek dereceli ürünleri (örneğin 850+MGO veya 1000+MGO) önerseler de tüm Manuka ballarının hem yenebilir, hem de sürülebilir olduğunu söylediler. Dürüst olacağım, zaman zaman yemek ve cildime sürmek arasında kararsız kaldığım oluyor; manuka balı smoothie kâseleri, pancake ve granola dışında, çaylarda da çok iyi gidiyor. Açıkçası her sabah bu baldan bir çay kaşığı kadar yemek bana kendimi iyi hissettirdi. Plasebo etkisi mi bilemiyorum fakat duygu durumuma ve genel anlamda sindirimime destek oldu. Manuka balı faydalarının bilimsel verilerle desteklenmesi de güven verici bir artı.

Beslenme deneyinden sonra sıra yüz maskesi olarak kullanmaya geldi ve böylece o küçük kavanoz banyo dolabımda da kendine yer edinmiş oldu. Geçtiğimiz iki ay boyunca haftada bir kez kullandım. Özellikle kil maskesi veya arındırıcı etkiye sahip maskelerde iyi bir fikir çünkü Manuka balı cildi yatıştırma ve nemlendirme konusunda becerikli. Rutinim şöyle: En sadık temizleyicim ile (YTTP CLEANSER) yüzümü temizleyip buhar uyguluyorum. Önce kil maskesi yapıp hemen ardından Activist Surfer’s Honey Raw Mānuka 50+MGO’sunu boynum da dahil olmak üzere tüm yüzüme sürüp 30 dakika bekliyorum. Suyla rahatlıkla yıkanabiliyor ve ardından yumuşacık bir cilt bırakıyor – abartmıyorum! Activist’in balı geri dönüştürülmüş plastik kavanozlarda satılıyor ve değerini korumak amacıyla daima az miktarda üretiliyor. Bu kavanoza denk gelirseniz hem mutfakta hem cilt bakımı rutininizde şans verin derim.